CHP’de kurultay günü! Kılıçdaroğlu’ndan sert mesajlar: Sırtımdaki hançerlerle seçime girdim

CHP 38’inci Olağan Kurultayı, Ankara Arena Spor Salonu’nda başladı. Kurultay salonuna ilk giriş yapanlar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve diğer büyükşehir belediye başkanları oldu. Eski CHP Genel Başkanları Murat Karayalçın, Hikmet Çetin, Altan Öymen, yabancı misyon temsilcileri, siyasi partilerin temsilcileri de kurultaya katıldı. Sahnenin sağında değişimcilerin genel başkan adayı Özgür Özel’i destekleyenler, solunda ise Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen partililer yer aldı. Salonda ‘Gençliğin umudu Kemal Kılıçdaroğlu’, ‘Hak, hukuk, adalet’, ‘Değişim’ sloganları atıldı Salona ilk gelen aday Özgür Özel oldu ve kendini destekleyenleri selamladı. Ardından ise Kemal Kılıçdaroğlu, eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte salona girdi. Özel ve Kılıçdaroğlu, tokalaşarak yerlerine geçti. Önce Kılıçdaroğlu’nun yer aldığı video salonda kurulan dev ekranda izletildi.

Ardından Kemal Kılıçdaroğlu, sahneye çıkarak divan başkanı adayları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İstanbul Milletvekili Yunus Emre’yi oylamaya sundu. İmamoğlu, oy çokluğu ile divan başkanı seçildi. İmamoğlu başkanlığındaki divanın üyeleri de Kütahya İl Başkanı Zeliha Aksaz Şahbaz, Kırıkkale İl Başkanı Onur Yüksel Bozdağ, Giresun İl Başkanı Gökhan Senyürek, Kars İl Başkanı Onur Uludaşdemir, Urfa Milletvekili Mahmut Tanal, Uşak İl Başkanı Sevinç Yazgan, Uzunköprü İlçe Belediye Başkanı Özlem Becan, Gümüşhane İl Başkanı Bedri Ağaç oldu.

‘SİZİ UTANDIRACAK BİR ŞEY YAPMADIM’

İmamoğlu’nun selamlama konuşmasının ardından Kılıçdaroğlu, açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Kılıçdaroğlu, hiçbir partiye nasip olmayacak bir tarihi yaşadıklarını söyleyerek, “Bizim örgütlerimiz diğer partilerin örgütlerine benzemeyiz. Parti disiplinini gözetiriz; ama unutmayız. Partinin yükünü taşıyan örgütlerdir. Dolayısıyla örgütler 100 yıllık birikimimizin temel taşlarıdır. Hiç kimse örgütün otoritesini, gücünü asla sarsamaz. Ben dahil, hiç kimse kendisini patinin üstünde asla ve asla göremez. Biliyorum sizleri zaman zaman üzdüm; ama bir şeyi bilmenizi isterim; asla ve asla sizi üzecek, sizi utandıracak bir şey yapmadım. Sizlerle beraber ve sizler için mücadele ettim. Bu parti bütün kurultaylarından tartışarak ve güçlenerek çıkmıştır. Yine güçlenerek çıkacaktır” dedi.

‘TÜRKİYE YARI AÇIK CEZAEVİNE DÖNDÜ’

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün içinde bulunduğumuz koşullarda Anayasa fiilen askıya alınmıştır. Saray devleti çoklu organ yetmezliğiyle karşı karşıyadır. Güçler ayrılığı ilkesi tümüyle bitmiştir. Yoksulluğu yaymak ve milyonları yardıma muhtaç bırakmak, saray devletinin politikasına dönüşmüştür. Üzülerek görüyoruz ki, yoksulluk kabullenilen bir kültür haline dönüşmek üzeredir. Yoksulluğun meşrulaştırılması, aynı zamanda eşitsizliklerin de meşrulaştırılmasına yol açmaktadır. Bu sosyal devlet anlayışına aykırıdır. Yoksulluğu kabullenme kültürünün aşama aşama iktidar tarafından yerleştirildiğini bilmeniz lazım. Öyle bir noktaya getirdiler ki Türkiye’yi; bireysel yasa dışı zenginleşme adeta bir başarı olarak hayranlıkla izlenir hale getirildi. Türkiye, yarı açık cezaevine döndürülmüş durumdadır. Gazeteciler görevlerini yapamaz haldeler. Bu kurultayımızdan şu anda tutuklu olan Osman Kavala’ya, Demirtaş’a selam gönderiyoruz. Ülkenin dış politikası fiilen iflas etmiştir. Bir kan denizine dönüşen Filistin’de bile Türkiye’nin sözü geçmemektedir. Orta Doğu’da yaşanan bütün sorunların çözüm adresi bir dönem Türkiye’ydi. Herkes Türkiye’ye gelirdi, başvururdu, ‘sorunlarımızı çözün’ diye. Türkiye bu şansını yanlış dış politikayla kaybetmiş. Yanlış dış politikanın bedeli olarak Türkiye bir sığınmacı deposu haline dönüştürülmüştür. Para karşılığı dönüştürülmüştür.”

‘MASADAN KALKMALAR, MASAYA DÖNMELER OLDU’

Kılıçdaroğlu, seçim sürecinde 6 parti bir araya geldiklerini anımsatarak, “Oturduk çalıştık, ortak mutabakatı hazırladık. Sağlıktan tutun, milli eğitime kadar, dış ticaretten tutun teknolojiye kadar hemen hemen her alanda bir ortak mutabakat metni hazırlandı. Gerçek bir demokrasiyi getirmek ve güçlendirilmiş parlamenter sistemi inşa etmek için çaba harcadık. İş, cumhurbaşkanlığı adaylığının belirlenmesine gelince, hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve masaya yeniden dönmeler geldi. Fazla ayrıntılara girmek istemiyorum. Ancak şunu söyleyeyim; sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Yapılan bütün kumpaslara rağmen, yalana dolana rağmen, beşli çetelere rağmen, vatandaşlık verilen milyonlarca sığınmacıya rağmen, saray devletinin harcadığı milyarlara rağmen, saray devletinin valilerine, kaymakamlarına ve bürokratlarına rağmen çalıştık. Yılmadık, yıkılmadık, boyun eğmedik. Yolu doğru olanın yükü ağrı olur. Yükümüz ağrıdı. Üstelik hançerlerle beraber yükümüz ağırdı. Ama beni asıl üzen sırtımdaki yük değildi arkadaşlar, sırtımdaki hançerlerdi. Seçim bitti, daha nefes almadan ‘değişim’ söylemleri başladı. Değişim söylemini dillendirenler uzun süredir değişmeyenlerdi. Ama seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu. Herkesin bilmesi gereken bir gerçek var. Değişmeyen tek şey değişim değil, değişim hayatın kendisidir” ifadelerini kullandı.

‘BAY KEMAL’İ ARKADAN HANÇERLEMEYECEKSİN’

Kemal Kılıçdaroğlu’nun yol arkadaşı olmak için paramiliter gruplardan korkmamak gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak için vefalı olacaksınız, vefalı. Bay Kemal’in yol arkadaşı olacaksan Bay Kemal’i arkadan hançerlemeyeceksin. Hangi badireleri atlattığımızı ne çabuk unuttunuz, hangi mücadeleleri verdiğimizi ne çabuk unuttunuz? Benim kişisel bir mücadelem yok. Değişimin sırrı tüm enerjinizi eskiyle savaşmaya değil, yeniyi inşa etmeye odaklanmanızdır. Bizim değişimden anladığımız budur. Yeniden inşa edeceğiz ve güçlü bir şekilde inşa edeceğiz. Hukuksal altyapısını oluşturacağız. Bunları gerçekleştirdiğimizde hep beraber köklü bir yenilenmeye ve köklü bir değişime imza atmış olacağız. Beraber imza atmış olacağız. Çünkü hukuksal durumu örgütümüz belirleyecek ve inşallah bir sonraki kurultayda sizlerin arasında oturup ben de seçilen yeni genel başkanımı alkışlayacağım” dedi.

‘İSTEĞİM HALKIMIN GÖNLÜNDE TAHT KURMAKTIR’

Kılıçdaroğlu, kişisel bir beklentisi olmadığını söyleyerek, “Benim gelirim bana yetiyor zaten, benim servetlere ihtiyacım da yok. Benim tek isteğim, halkımın gönlünde bir taht kurmaktır, başka bir şey değil. Herkes şunu söyleyebilmeli; ‘Bu genel başkan çalıştı. Evet bu genel başkan emek harcadı.’ Ben bunu istiyorum. Başka bir şey istediğim yok ve bu ülkede dönüşümü sağlayacak olan bizleriz. Tarihi bir sorumluluk bizim sırtımızda. Önümüzde yerel seçimler var. Bazı illeri alacağız, daha Manisa’yı alacağız, daha Bursa’yı alacağız, daha Denizli’yi alacağız. Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmaya hakkı yok. Eğer biz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden gideceksek, kitabımızda umutsuzluk yoktur” diye konuştu.

1366 delegenin oy kullanması beklenen kurultayda genel başkanlık için Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel ve Örsan Kunter Öymen yarışıyor. Eski milletvekili İlhan Cihaner ise kurultaya saatler kala adaylıktan çekildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir